Ödenemeyen kredi borcunu yapılandırmak, yasal takibe düşmemek için başvurulabilecek en doğru yöntem.
Günümüzde kredi borcu olan insanların en çok merak ettiği ve sorguladığı konulardan biri olan yapılandırma borçlarına dair detaylara daha yakından göz atalım. Yapılandırılan kredi borcunun ödenmemesi durumunda uygulanan protokolleri detaylı bir şekilde algılamak adına öncelikle yapılandırma kavramına genel anlamda bakmakta fayda vardır.
Kredi yapılandırma, refinansman olarak da bilinir. Temel olarak var olan kredi borcunuzun güncel bir yapılandırma faiz oranına göre yeniden hesaplanması ve bir ödeme takvimine bağlanmasıdır. Vadenin uzatılması neticesinde aylık olarak ödenecek tutarlar azaltılır. Yapılandırma faiz oranları ile güncel faiz oranları tamamen farklı şeylerdir. Bu nedenle de bankanızın kredi borcu yapılandırma faiz oranını güncel bir şekilde öğrenmelisiniz.
Örneğin bu faiz oranları, ödediğiniz kredinin faiz oranlarına göre çok daha cazip bir düzeyde olabilir. Bu durumda yeni faiz oranından referans alınarak yeni bir vadelendirmeye gidilir. Bankanın kabul etmemesi durumunda borç transferi sisteminde şansınızı değerlendirebilirsiniz. Tabi böyle bir seçenekte dosya masraflarını, komisyon ücretlerini, ekspertiz bedellerini ya da erken borç kapatma bedelini göz ardı etmemek gerekir.
Yapılandırma ile ilgili bir diğer merak edilen konu olan KYK yapılandırma, kredi yapılandırmasından daha farklı bir konu. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için KYK Borç Yapılandırma adlı içeriğimizden destek alabilirsiniz.
Genelde artık borcunu ödemeyecek duruma gelen ya da aylık taksit tutarını yüksek bulan insanlar, böyle bir yola başvurabiliyor. Kısa ve uzun vadede yapılandırma borçlu olan kişilere nefes aldırabiliyor ancak bu yeni çözüme uygun hareket edilmemesi, çok daha ciddi bedellerin ödenmesine neden olabiliyor. Özellikle yüksek tutarlarda çekildiği için yapılan konut kredisi yapılandırma işleminde en çok merak edilen konulardan biri de kredi hesaplamalarının nasıl yapıldığıdır.
Bankalar kimi zaman, yapılandırma sürecinde erken kapama cezalarına başvurabilir. Bankalar genel anlamda borcun hiç ödenmemesinden ziyade uzun vadede azar azar ödenmesine razı olabiliyor. Tüketici her şartta mutlak suretle avantajlı durumda olamayabiliyor. Bunun için detaylı bir şekilde kar/zarar hesabı yapmak zorundadır. Yukarıda da vurguladığımız üzere yeni ve eski faiz oranlarını kıyaslamak bu noktada belirleyici olacaktır. Aynı zamanda farklı bankalar arasında da yapılandırma faizleri konusunda karşılaştırmalar yapabilirsiniz.
Yapılandığı dönemde her ne kadar cazip gelse de ödemenin tekrar gerçekleşmemesi ve şansın geri tepilmesi, sizi zor durumda bırakabilir. Yapılandırma protokolüne uymamak, önemli bedeller ödetebilir. Bu nedenle mali açıdan plan ve programın gerçekçi bir şekilde hesaplanması gerekir. Şimdi tüm bu temel bilgilerden sonra, yapılandırılan kredi borçlarının ödenmemesi ile beraber oluşan sürece daha detaylıca bakalım.
Yapılandırma, kredi borcunu ödemekte zorluk çeken pek çok kişinin başvurduğu bir yöntem. Yapılandırmaya dair koşulların güncel olarak bazı değişiklikler içerebileceğini unutmamak gerekir. Örneğin pandemi dönemiyle beraber geçici olarak da olsa bazı önlemler ve ayrıcalıklar söz konusu oldu. Gecikme sürecinde olan kredi ödemeler takibe geçmeden önce 90 değil, bu döneme özgü olarak 180 gün bekleyecek.
Yeniden yapılandırılan kredi geri ödemelerindeki koşullarda da belli iyileştirmeler söz konusu. Yine de yapılandırılan kredi borçlarının ödenmemesi durumunda oluşan durumu aktarırken genel işleyişi bilmekte fayda vardır. Zira pandemiye özgü olarak oluşturulan protokol, yıl sonunda geçerliliğini yitirecektir.
Kredi yapılandırma, rahatlatıcı bir çözüm olarak görünse de belli açıdan riskler de barındırır. Bu riskler büyük ölçüde kişinin ödeme yapmaması durumunda ortaya çıkar. Yapılandırma aslında ödeme konusunda makul bir revize planı yapmak anlamına geliyor. Ödeme düzeyi, aylık olarak kişi için ideal seviyeye çekilse de vadede bir artışa gidiliyor. Yapılandırma talebi doğrudan müşteriden gelebilir. Banka bu teklifi inceler ve uygun bulması halinde onaylar.
Bu süreçte elbette banka kendi kurumsal menfaatlerini kriter olarak alır ve değerlendirmeyi buna göre gerçekleştirir. Onay ile beraber çok kısa bir süre içinde yapılandırma aktif hale gelir. Artık kişi için yeni bir borçlandırma ve vade söz konusudur. Yaşanacak olan gecikmelerde banka artık yasal haklarını kullanmaya başlar. Peki, bu hakların içeriği nedir? Bankalar ne tür aksiyonlar alabilir?
Yapılandırma sürecine adapte olunmadığında ve düzenli ödeme yapılmadığında ne yazık ki kişinin borcu büyümeye başlar ve bu sarmal genişler. Hatta öyle ki yapılandırma borcunu ödemeyen kişinin o güne kadar yaptığı taksitler yok bile sayılabilir. Yapılandırma başladığından bu yana yapılan ödemeler bankaya hibe edilir.
Yapılandırma öncesi yapılan ödemeler buna dâhil değildir. Bankanın buna hakkı olduğu, yapılandırma protokolünde açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle yapılandırma başladıktan sonra ödemelerin mutlak suretle dikkatli ve düzenli bir şekilde gerçekleşmesi gerekir.
Borçlu olan kişilerin bu planlamayı doğru şekilde yapması, ödemelerinin hibe edilmemesi adına önemlidir. Yapılandırma zaten ödenmeyen borçlar konusunda yeni bir şans olarak değerlendirilir ve bu aşamada çözüm önerisine uyum sağlanması beklenir. Ödeme sürecinin başında olduğu kadar bir müsamaha gösterilmeyebilir. Bu biraz da bankaların kendi politikaları ve inisiyatifiyle de alakalı bir durumdur.
Nakit ihtiyaçlarınızı kolayca karşılamak için bankaların sunduğu ihtiyaç kredisi ürünlerinden yararlanabilirsiniz. HangiKredi’den ihtiyaç kredisi hesaplama işlemi yaparak bankaların güncel oranlarını öğrenebilirsiniz.
Yapılandırma borçlarının ödenmemesi durumunda karşılaşılan en talihsiz durumlardan bir tanesi de ne yazık ki yasal takip sürecinin artık başlaması. Borçlu olan kişiler zaten büyük ölçüde borcundan dolayı yasal takibe takılmamak adına yapılandırma yoluna başvurmaktadır. Fakat ödemeler gerçekleşmediğinde yasal takibi bu aşamada karşısına çıkacaktır. Yasal takip, ödemelerle ilgili bankanın artık çözümsüz kaldığı son aşama olarak değerlendirilir.
Banka tüketiciye normalde 90 günlük bir süre tanıyor olsa da pandemi nedeniyle bu süre uzatılmıştır. Banka inisiyatifini kullanır ve avukatları aracılığıyla hukuksal süreci başlatır. Yasal sürecin başlaması banka hesaplarına haciz konulmasına kadar gidebilir. Tabi bu noktada hatırlatmakta fayda var söz konusu durumlarda maaşın ancak dörtte birine el konulabilir, yasal olarak tamamına asla el konulamaz.
Tüketicilerin ödeme kaynaklı sorunlarda banka ile doğrudan temas kurması ve sağlıklı bir zeminde iletişim kurması gerekir. Ödeme sorunlarından önce banka şubesine bilgi iletilmelidir. Tüm bu doğru iletişim ağı, tüketici için avantaj oluşturacaktır. Kişi en azından yasal süreçlerin biraz daha gecikmesini ya da ertelemesini sağlayabilir.
Vergi borcu yapılandırma konusu ile ilgili merak ettikleriniz için bu içeriğe göz atabilirsiniz!
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.