Kredi borcu ile ilgili tüketicilerin aklına takılan pek çok soru var.
Kredilerde hayat sigortası uygulamasını kredi çekmiş olanlar bilirler. Çoğu kimseye gereksiz gelen bu uygulama aslında tam da konumuza başlık olan sorunun cevabı. Kredi çektiğinizde hayat sigortası yapılmasının sebebi hayati riske karşılık bankanın önlem almak istemesindendir. Bankaların kendini güvence altına almak istemesinden dolayı özellikle konut kredisi gibi yüksek tutarlı kredi ürünlerinde hayat sigortası talep edilir.
Hayat sigortası, bankanın güvencesi olmasının yanı sıra aslında yakınlarınız için de bir güvencedir. Kredi borcunuzu öderken ölmeniz halinde krediye istinaden hayat sigortası yaptırmışsanız kalan borcunuz mirasçılarınıza devrolmadan hayat sigortanız tarafından ödenir. Ancak burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var ki o da poliçenizin kapsamı. Hayat sigortası poliçeniz sadece kaza sonucu ölümü kapsıyorsa sağlık sorunları neticesinde yaşanan bir ölüm poliçe kapsamında değerlendirilmez ve sigorta şirketi borcu ödemez. Bu nedenle kredi alırken hayat sigortası yaptırıyorsanız poliçeyi detaylı olarak incelemenizi tavsiye ederiz.
Size ne kadar kredi çıkacağını hesaplayın!
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 5. maddesi gereğince herhangi bir mal ya da hizmetin satın alınmasında aksine bir teamül, ticari örf ya da adet yoksa satıcı, o mal ya da hizmetin satışını başka bir mal ya da hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz. Kredilerde hayat sigortası ile ilgili bu maddeden çıkan sonuç, kredi alırken hayat sigortası yaptırmanın zorunlu olmadığı. Kredi alırken hayat sigortası yaptırmak zorunlu olmadığı gibi yaptırmak isterseniz de krediyi aldığınız bankadan sigorta yaptırmanızı gerektiren bir zorunluluk da yok. Dilerseniz kredinize istinaden başka bir kuruluştan sigorta yaptırabilirsiniz.
Kredi başvurusunda hayat sigortası yaptırmak her ne kadar zorunlu değilse de olası ölüm durumuna karşı yakınlarınıza kredi borcu bırakmamak için küçük tutarlar ödeyerek hayat sigortası yaptırmanızda fayda var.
Kredi alırken hayat sigortası yaptırılmadıysa ve borçluluk sürecinde ölüm gerçekleştiyse borç, kişinin mirasçılarına kalır. Banka borcun ödenmesini kişinin mirasçılarından talep eder. Mirasçıların mirası reddetme hakkı vardır fakat mirasın bir kısmını reddetmek diye bir durum söz konusu değildir. Ya varlıkla birlikte borcu da kabul edersiniz ya da varlıkla birlikte borcu da reddedersiniz. Reddi miras durumunda borçlunun mal varlığı araştırılır ve borç haciz yoluyla tahsil edilmeye çalışılır. Mirasçılar borcu redderse ve borçlunun kefili varsa banka borcun ödenmesini kefilden ister. Kefil yoksa verilmiş olan kredi banka için artık batık kredidir yani banka borcu tahsil edemez.
Vefat eden kişinin hayat sigortası varsa kredi borcu sigorta tarafından ödenir. Ancak ödenecek tutar sigorta poliçesi kapsamındaki teminat ve limitlerle sınırlıdır. Kişinin hayat sigortası yoksa borç, vefat eden kişinin yasal varisine kalır. Yasal varis veya varisler, kişiye ait tüm mal, mülk ve menkul kıymetleri miras olarak alırken aynı zamanda borcu da üzerine alır. Borcu almak istemeyen varisler, yasal süre içinde reddi misar yaparak borcu reddebilir, ancak bu durumda kalan tüm mal, mülk ve menkul kıymet miraslarını da reddetmiş olur.
Vefat eden kişinin kredi borcu, yasal mirasçılarına geçtiği için, söz konusu borç artık yasal mirasçıların şahsi borcu sayılır. Ölüm halinde borç sona ermez.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.