2022 yılının beklentilerimizi tamamen altüst edebileceğini bilemezdik.
İçindekiler
Listenin başına yıldızlı pekiyi ile Koronavirüs pandemisini de eklemeyi unutmayalım. Koronavirüs, geçtiğimiz 2 seneyi aşkın bir süredir adeta sonu gelmeyen bölüm sonu canavarı gibi farklı versiyon ve mutasyonlarıyla insanoğlunun karşısına dikiliyor. Üstelik bu saydığımız maddeler daha yaşayacaklarımızın oldukça ufak bir parçası.
Son 1 aydır hayatlarımız ve yatırımlarımız, göremediğimiz tehditler ile bize sunulan haberler ışığında şekilleniyor. Kimi yatırımcı parasına para katarken, kimi vatandaş evine gelen elektrik faturasını nasıl ödeyeceğim diye kara kara düşünüyor. İç ve dış gündemin en sıcak konusunu, yanı başımızdaki Rusya-Ukrayna gerginliği şekillendiriyor. Hadi bu konunun derinliklerine bakalım…
Rusya-Ukrayna gerilimi ansızın çıkmış gibi gözükse de işler pek öyle değil. Malumunuz Rusya ile ABD arasındaki gerilimin temelleri çok daha eskilere dayanıyor. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası, Amerika kendini Batı dünyasının tek hâkimi olarak ilan etmiş, güzel bir zemin yakalamış ve bunu kendi avantajına çevirmişti. Doğu hattında Sovyetler sonrası oluşan karmaşaya, Ortadoğu’daki anlaşmazlıklar da eklenmiş. Doğu Bloku, Batı’yı zorlamayı bir yana bırakın, kendi çıkmazlarına saplanmış ülkeler topluluğu olmaktan bir adım ileriye gidememiştir.
Amerika Birleşik Devletleri başkanları da sağ olsunlar yıllar içinde bu egemen şahin tona çabuk alıştılar. Gelen en mülayim başkan bile dünyanın başına aslan kesildi. ABD Merkez Bankası’nın sınırsız bastığı dolar ile şov üstüne şov yaptı. Son 10 yılda Sovyetler’in yerini Çin doldurmaya başlamıştı ki, ABD tarafından “ticaret savaşları” adı altında yaptırımlar ve engeller konuldu.
Yıllar içerisinde ABD’nin balyozu altında kalan ülkeler, kendi aralarında ittifak oluşturmaya başladılar. Türkiye kimi zaman bu oyun sarmalına katıldı, masalara oturdu, kimi zaman sessiz kaldı. Bu kavgaların altında iki konu vardı: Önce enerji sonra gıda... Son yıllarda bu listeye kripto da eklendi.
Bugünkü savaşın aktörleri yine aynı isimler. Aralarına Ukrayna’nın girmesinin nedeni yine Doğu-Batı kavgası... Ukrayna sadece bir piyon. ABD’nin “koruyorum” adı altında fişteklediği; ancak alt metinde, pandemi çıkışında kriptodan ayrılan 1,5 trilyon doların yine kendisine gelmesini sağlamak için tezgahladığı ufak bir oyun diyelim.1,5 trilyon dolar bugün ABD’nin borçlarının yarısından fazlasına denk geliyor. Bunu aklımızda tutalım ve ilerleyelim.
Kripto para piyasaları pandemi süresince hem teknolojiye hem de yatırımcısına inanılmaz fırsatlar sunan bir yatırım aracı oldu. Dünya genelinde kripto okur yazarlığı %1 dahi değilken, kripto ilgisi %50’nin üzerine çıktı. İnsanlar fiyatlar arttıkça bütçelerine bakmaksızın aldılar da aldılar. Tabii, bu hızlı çıkışın çöküşü de bir o kadar hızlı oldu, kaybettiler de kaybettiler. İlgi azalsa da kurumların ve ülkelerin kripto planları bitmedi.
Ne hikmetse (!) bu savaş, pandemi sonrası hızlanacak dünyada enerji arzının artışına,7 yıldır elindeki emtiası eriyen enerji üreticilerinin sınırsız zenginleşeceği dönemlere ve kriptonun bugün kullandığımız fiat parayı gölgede bırakacağı zamanlara denk geldi...
Altın ile dolar korelasyonu ters işlerken pozitife döndü ve altın yatırımcısı tam umudunu kaybetmişken, ons rekor denemelerine çıktı. Petrol 7 yıl sonra 115 dolar bandına dayandı, borsalarda hisseler el değiştirmekten hesaplanamaz hale geldi… Siz daha bu savaşın lider açıklamalarından ibaret olduğunu düşünün, bu karmaşada gizli planlar yazılıyor ve uygulanıyor.
Beste Uyanık'a ait diğer yazıları okumak için:
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.