hangikredi.com

Likidite Nedir?

HangiKredi Uzman Yazarları

Yayımlama Tarihi: 2.11.2022 Güncelleme Tarihi: 3.04.2023

Likidite; bir menkul kıymetin, gayrimenkulün ya da finansal ürünün değerini kaybetmeden nakde çevrilebilme kolaylığına verilen isimdir.

Likidite Nedir?
Likiditesi yüksek varlıklar hem şahıslar hem de tüzel kişiler için maddi açıdan kazanç sağlar.

En değerli likit varlık nakit paradır. Bir gayrimenkul, değerini çok fazla kaybetmeden hemen nakit paraya çevrilebiliyor ise likit olduğu söylenebilir. Burada önemli olan husus, nakit paraya çevrilecek olan varlığın piyasasının olması ve hemen alıcı bulmasıdır. Araç değer kaybı hesaplama işlemleri de varlıkların likidite oranlarının belirlenmesinde kullanılır. Likidite, tüzel kişiliğe sahip olan firmalar için de geçerli olan bir kavramdır. Firmalara ait olan varlıkların likiditesi farklı şekilde hesaplanır. Bu nedenle, likidite oranı hesaplama şahsa ve firmaya göre farklılıklar gösterir. Likiditesi yüksek varlıklar hem şahıslar hem de tüzel kişiler için maddi açıdan kazanç sağlar.

Likidite Türleri Nelerdir?

Likidite, finansal açıdan iki farklı türe sahiptir. Gerçek ve teknik likidite olmak üzere kendi içerisinde ikiye ayrılır. Firmaların likidite oranlarının hesaplanması her iki türde önemlidir. “Likidite yönetimi nedir?” sorusuna net bir şekilde cevap bulmak için bu türlerin derinlemesine anlaşılmış olması gerekir. Bu sayede finansal yönetim süreci başarı ile gerçekleştirilebilir.

Gerçek Likidite

Bu tür, işletmenin tasfiyesi sırasında sahip olduğu tüm borçları en hızlı şekilde kapatabileceği varlıkları ve firmanın bu durumdaki yeteneğini ifade eder. Kapatılacak olan işletmenin sahip olduğu varlıklar arasındaki nakit para ile işlem başlatılır. Daha sonra, firmanın sahip olduğu diğer varlıklar paraya çevrilir. Elde edilen nakit para ile borçlu olunan şahıslara ya da kurumlara ödeme yapılır. Bu süreç, “Likidite sağlamak nedir?” sorusunun da yanıtıdır.

Teknik Likidite

Bu tür, firmanın borç vade zamanı geldiği anda elindeki varlıklar dâhilinde ödeme kapasitesini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Ödemelere nakitten başlanır. Yetmediği durumlarda diğer değerli varlıkların nakde çevrilmesi ve akabinde ödeme yapılması gerekir. Firmaların likidite krizi yaşamadan ödemelerini yapabilmeleri için kendi ihtiyaçları doğrultusunda nakit paraya sahip olmaları gerekir.

Likiditenin Önemi Nedir?

İşletmeler, faaliyet hayatlarına düzenli bir şekilde devam edebilmek için sıklıkla bankalardan borç alır. Borç alma süreci içerisindeki en önemli hususlardan biri firmaların ya da şahısların likidite kapasiteleridir. Bankaların sağladığı finansal destek miktarları, borçlanma talebinde bulunan işletmenin güvenilirliği ile doğru orantılıdır. Firmaların sahip olduğu finansal varlıklar da güvenilirlik üzerinde etkilidir. Kısacası, borçlanmak isteyen kişinin ya da kurumun likidite oranı ne kadar yüksekse bankalar nezdinde o denli güvenilirdir. Likidite analizi, şahıslara ve işletmelere göre farklılıklar gösterebilir. Likidite, bilançoda yer alan varlıklar içerisinde en kolay nakde çevrilecek olandan başlayarak sıralanır. Bu sıralama şu şekildedir:

  • Nakit
  • Yabancı para
  • Garantili Yatırım Sertifikaları
  • Devlet tahvilleri
  • Kurumsal tahviller
  • Hisse senetleri
  • Emtia
  • Emlak
  • Sanat
  • Özel işletmeler

Kolay bir şekilde nakde çevrilecek olan finansal varlıklara sahip olan firmalar çok daha rahat borç alabilir. Likiditenin önemi de bu noktada ortaya çıkar. İşletmelerin çalışma hayatlarının devamı için yüksek likit özelliğe sahip varlıklarının olması oldukça önemlidir. Aksi hâlde, alınacak borç miktarı faaliyetleri sürdürmek için yeterli olmayabilir. Likit finansal varlıklar içerisine firmanın yatırımları da dâhildir. Yatırımı çok olan firmaların nakit parası az olur. Bu tip firmalar, likit özellikli finansal varlıklara sahip olma oranlarını yükselterek durumu dengelemelidir. Aksi durumda istedikleri şekilde borçlanmaları güçleşir. Bu da beraberinde firmanın faaliyetlerini sürdürmesine engel olabilir. “Likidite riski nedir?” sorusunun yanıtı da tam olarak budur.

Piyasa Likiditesinin Önemi Nedir?

Piyasa likiditesi, öncelikli olarak pozisyon açıp kapatma hızı üzerinde belirleyici bir faktördür. Piyasada her zaman pozisyonun diğer tarafında yer almak isteyen birileri vardır. Bu durum, yatırımcıları ve spekülatörleri piyasaya çeker. Böylece uygun piyasa koşulları sağlanır. Uygun koşulların sağlanması ile satıcı, elindeki varlığın fiyatını düşürmek zorunda kalmadan hızlı bir şekilde alıcıyla buluşabilir. Piyasa likiditesi, yatırımcıların kazanç sağlaması için son derece önemlidir. Likit özelliğe sahip olan değerli varlıkların piyasa içerisinde dolaşıma girmesi aynı zamanda ekonomik bir hareketlenme sağlar. Piyasa hareketliliği, ekonominin olması gerektiği gibi çalışmasına da katkıda bulunur. Yüksek likidite, piyasada alım satım yapmak için çok fazla emir olduğu anlamına da gelir. Bu da hem alıcı hem de satıcı tarafından memnun kalınacak bir alışveriş yapılmasını sağlar. Reel gelir artışını beraberinde getiren bu durum, “Likidite etkisi nedir?” sorusunun da yanıtıdır.

Yatırımcı Tarafında Likiditenin Önemi Nedir?

Yatırım yapmaya başlamadan önce sahip olunan finansal varlıkların likiditesinin ve potansiyel kazançlarının hesaplanması son derece önemlidir. Fiyatların düşük olduğu dönemlerde, likit özellikli finansal varlıklar yeniden yatırım yapmak için çeşitli kolaylıklar sağlar. Hızla nakde çevrilebilen bu varlıklar, piyasadaki oynaklığa istenilen anda müdahale etme imkânı sağlayarak yatırım riskini azaltır. Bu durum, yatırımcıların kâr etme ihtimallerini de arttırır. Yatırımcıların harekete geçmeden önce piyasa koşullarını iyi bir şekilde analiz etmeleri gerekir. Bu sayede yatırımlarının gelecekteki durumunu çok daha net bir şekilde görebilirler. Yatırımların likit özellik sahibi olması kazancı doğrudan etkiler. Likit varlıkların dönüştürülebilme durumları da yatırımcılar tarafından iyi bir şekilde analiz edilmelidir. Bu sayede kâr-zarar oranı çok daha net bir şekilde görülebilir.

Likidite Nedir?

Likidite Oranı ve Tuzağı Nedir?

“Likidite oranı nedir?” sorusunun yanıtı son derece kapsamlıdır. Bu oranı ölçmek için birden çok yöntem vardır. Cari oran ve asit testi, bu yöntemler arasında yer alır. Bu oranlara bakmak için işletme sermayesinin bilinmesi gerekir. İşletme sermayesi, bir firmanın günlük faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan kaynağı ifade eder. Bu sermaye, dönen varlıklar ile kısa vadeli yükümlülüklerin farkından oluşur. Likidite tuzağı, para politikası tedbirlerinin veya faiz indirimlerinin piyasa koşullarına istenilen etkiyi sağlayamaması riskine verilen isimdir. Merkez bankaları piyasaya likit sağlar; ancak istenilen büyümenin ve enflasyon oranının tutturulamadığı zamanlardaki koşullar bu tuzağın oluşmasına neden olur. Bu tuzak, genellikle deflasyonist beklentilerin olduğu piyasalarda görülür. Likidite tuzağına düşmemek için öncelikle “Enflasyon nedir?” konusunun anlaşılması gerekir. Bu sayede yatırımlar çok daha doğru bir şekilde yönetilebilir.

Likidite Oranı Nasıl Hesaplanır?

Likidite oranı, pek çok farklı kriter eşliğinde hesaplanır. “Likidite rasyosu nedir?” sorusuna cevap verebilmek için cari ve nakit oranlarının bilinmesi gerekir. Cari oran, dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklara bölümünden elde edilir. Nakit oranı ise hazır değerler ve pazarlanabilir menkul değerlerin toplamı ile bulunur.

Likidite rasyosu, diğer adı ile asit-test oranı ise;

  • Asit Test Oranı = (Dönen Varlıklar - Stoklar) / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar

şeklinde hesaplanır.

Likidite oranı formülünü kullanarak istenilen detaylı veriye ulaşmak mümkündür. Elde edilen sonuç, işletmelerin kısa dönem içerisindeki borçlarını kapatma gücünü gösterir. Yüksek likit oranına sahip olmak işletmeler açısından son derece yararlı bir finansal yönetim biçimidir. Ayrıca işletmelere çok daha kolay borçlanma ve piyasa koşullarından kazanç sağlama imkânı da sunar.

Likidite Oranının Borsalar İçin Önemi Nedir?

İyi bir yatırımcı, işlem yapmaya başlamadan önce varlıkların potansiyel kazançlarını ölçer. Yatırım riskini azaltmak için piyasadaki hareketliliğe hızlı yanıt verilmesi önemlidir. Kısacası, nakit paraya hızlı çevrilebilecek olan finansal varlıklar ile yatırımcıların kâr etmeleri çok daha muhtemeldir. Likit ürünler, bu noktada yatırımcıya önemli bir avantaj sağlar. Yüksek likit oranı, kontrolün sürekli yatırımcının elinde olması anlamına gelir. Likit özelliğe sahip olan finansal varlıklar, satışları esnasında değerlerini kaybetmezler. Bu sayede yatırımcılar da para kaybı yaşamaz. Ayrıca, yatırım yapacak olanların anlık olarak karar değiştirmeleri konusunda özgür olmalarını sağlar. Piyasa koşullarının takip edilmesi ve bu oranın bilinmesi, yatırımcıların hareket alanını genişletir. Bu da beraberinde daha kazançlı yatırımları getirir.

Likidite Tuzağının Sinyalleri Nelerdir?

Likidite tuzağının olduğu dönemlerde geçerli faiz oranları düşüktür. Tasarruf oranlarının ve para politikalarının piyasa üzerindeki etkisi son derece kısıtlıdır. Bu tip durumlarda tüketiciler faiz oranlarının yakında artacağını düşünerek bonolardan kaçınıp tasarrufa gider. Tüketiciler, çoğunlukla düşüş beklenen finansal varlıkları elinde tutmak istemez. Bu nedenle piyasayı düzenli olarak takip etmek ve hızlı aksiyon almak oldukça önemlidir. Yüksek likiditeye sahip varlıklar bu tip durumlarda yatırımcılarına avantaj sağlar. Düşük faiz oranları, bu tuzağın en belirgin sinyallerinden biridir. Düşük faiz oranları öncelikli olarak bono sahiplerini etkiler. Bu kişiler, piyasa koşullarından dolayı ellerindeki bonoları satar. İzledikleri yol kişisel olarak doğru bir yöntem olsa da ülke ekonomisi açısından kötüdür; çünkü paranın kullanım miktarı azalır. Ayrıca, tüketiciler az riskli finansal varlıklara yatırım yapar. Faiz oranlarında belirgin bir değişiklik olmadığı sürece tüketiciler, farklı bir yatırım seçeneğine kolay kolay yönelmez. Bu da para arzındaki artışın ekonomiyi canlandıramaması anlamına gelir. “Merkez bankası faiz artırınca ne olur?” konusunda bilgi sahibi olmak, bu tuzağın sinyallerini anlamayı da kolaylaştırır.

Geç Likidite Penceresi Nedir?

Geç likidite penceresi (GLP), ekonomik terimler arasında en ilgi çeken başlıklardan biridir. GLP, gün sonunda bankalar arasında yaşanabilecek olan ödeme sorunlarını engellemek için TCMB tarafından tanınan borç alma ve verme imkânına denir. Bu imkânı sağlayan kurum olan TCMB, gecikmiş likidite konusunda bankaların rahat bir şekilde faaliyet göstermelerine yardımcı olur. Gecelik ve geçici niteliğindedir. Gün sonunda belirli hedeflere ulaşamayan kurumların nakit konusunda sıkıntıya düşmeleri durumunda Merkez Bankası devreye girer. Bu sayede bankalar kendi kullanıcılarına da kaynak sağlamış olur. Genel olarak ekonominin ve piyasanın stabil kalması için önemli konulardan biridir. Bankaların kullanıcılarını mağdur etmemeleri açısından da oldukça önemlidir.

Geç Likidite Penceresi Neden Ortaya Çıkar?

GLP, iki farklı sebeple ortaya çıkar. Bu sebeplerden ilki, piyasa koşullarıdır. Bu durum banka ile ilgili değildir. Kullanıcıların mağduriyet yaşamaması adına bu durumda Merkez Bankası GLP ile gerekli desteği sağlar. Bu durumun ortaya çıkmasını sağlayan bir başka durum da bizzat bankanın kendi mali sorunları olabilir. Aynı şekilde yine Merkez Bankası tarafından, kullanıcıların mağdur edilmemesi için, sorun yaşayan kuruma belirli bir kaynak sağlanır. Bu sayede ülke ekonomisinin düzenli bir şekilde sürmesi sağlanmış olur.

İşletmelerin Likidite Düzeyi Nasıl Ölçülür?

Likidite oranları, işletmenin parasal durumunu göstererek vadesi gelen borçların ödeme olanaklarını saptamaya yarar. Bu oranlar firmanın kısa vadeli borçlarını ödeyebilme yeteneğinin ölçülmesinde ve çalışma sermayesinin yeterliliğini belirlemede kullanılır. Asit-test oranı formülü ile gerekli verilere ulaşmak mümkündür. Likidite düzeyini bilmek, işletmelerin yatırımlarını yönetmeleri açısından son derece önemlidir. Yüksek likidite oranı iyi bir finansal yönetim sürecinin sonucudur.

close icon

Yazar Hakkında

yazar
HangiKredi Uzman Yazarları

Finansal uzmanlıkları doğrultusunda en doğru ve en güncel bilgileri sizler için derleyen Hangikredi.com uzman finans yazarları; kredi, mevduat, bankacılık ve muhasebe gibi pek çok kategoride konuyu sizler için kaleme alır.

Devamını Oku

Bu makale size ne kadar faydalı oldu?

0 Oy

-

0 Puan

Oy verdiğiniz için teşekkür ederiz. 😊

Yorum Yazın

yorum yaz

Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.

Yorum Yapılmamış

Son Eklenen İçerikler

  • Tarım Sigortası Nedir? Ne İşe Yarar? 19.11.2024

    Tarım Sigortası Nedir? Ne İşe Yarar?

  • Reeskont Kredisi Nedir? Nereden Alınır? 13.11.2024

    Reeskont Kredisi Nedir? Nereden Alınır?

  • Ertelenmiş Vergi Nedir?

    Ertelenmiş Vergi Nedir?

  • Vergi Muafiyeti Nedir? Kimler Yararlanabilir?

    Vergi Muafiyeti Nedir? Kimler Yararlanabilir?