Ev kiralama süreci, mülk sahibi ile kiracı arasındaki ilişkiyi düzenleyen yasalar çerçevesinde belirlenir; her iki tarafın da sorumlulukları Türk Borçlar Kanunu ve Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun kapsamında açıkça ifade edilir.
İçindekiler
Mülk sahiplerinin kiracılara karşı kanun ve sözleşmelerle belirlenmiş birtakım sorumlulukları bulunur. Kira sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte başlayan süreçte bu sorumluluk ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir. Kiracının, mülk sahibinin zorunlu kılınan yükümlülüklere uymaması hâlinde yasal işlemlere başvurma hakkı bulunur. Bu noktada ev sahibinin öncelikli sorumluluğu mülkle ilgili olarak sigorta ve vergi gibi giderlerin karşılanmasıdır.
Kiralanan mülkte herhangi bir kusurun ortaya çıkması da farklı bir yükümlülük doğurur. Sorunun kiracıya zarar vermesi durumunda gerekli işlemlerin ev sahibi tarafından yaptırılması gerekir. Bir diğer önem arz eden sorumluluk ise kontrat süresi dolmadan kiracının evden çıkarılamayacağı ile ilgilidir. Yasa dışı durumlar ve haklı fesih şartları bulunmadığı sürece mülk sahibi böyle bir talepte bulunamaz.
Mülk sahibinin kiracıya karşı sorumlulukları Borçlar Kanunu’nda belirtilir. İki taraf arasında anlaşmazlık çıkması durumunda mahkemeye başvurarak sorunun çözümüne ilişkin adım atılabilir. Ev sahibi olmak isteyen kişilerin ve mevcut mülk sahiplerinin bu yükümlülükler hakkında bilgi sahibi olması son derece önemlidir.
Güncel konut kredisi faiz oranlarına göz atın!
Ev kiralama sürecinde mülk sahibi kadar kiracının da çeşitli yükümlülükleri bulunur. Kiracının sorumlulukları yerine getirmemesi, evden çıkarılma sürecinin başlatılmasına neden olur. Bu kapsamda ilk yükümlülük, kira bedelinin sözleşmeye uygun bir şekilde belirlenen zaman aralığında ödenmesidir. Sözleşmede belirli bir tarih bulunmaması durumunda ise ödemenin ay sonunda yapılması gerekir. Bir diğer sorumluluk da bina giderleri ile ilgilidir. Merkezi ısıtma sistemi gibi ortak apartman giderleri kiracı tarafından karşılanır.
Kiracının ev sahibine karşı olan sorumlulukları kapsamında yapı değişiklikleri de yer alır. Tadilat ve tamirat gibi değişiklikler için ev sahibinden yazılı izin alınması gerekir. Ayrıca kiracı, sözleşme şartları gereği evi teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Zamana bağlı olarak ortaya çıkan eskime ve yıpranma gibi durumlar ise kiracıların sorumluluğu dışındadır.
Kiracının yaptığı ödemeler, bazı durumlarda kira bedelinden düşülen masraflar olarak sayılır. Aynı şekilde bunun mümkün olmadığı zamanlar da söz konusudur. “Kiracı hangi giderleri öder?” sorusu, pek çok kişinin merak ettiği konular arasında yer alır. Aşağıdaki tabloda yer alan masraflar, kira bedelinin dışında ödenmelidir.
Evle ilgili izinsiz tadilatlar | Kiracının mülk sahibinden izin almadan yaptırdığı işlemler |
Faturalar | Kiracı, su ve elektrik faturalarını ödemekle yükümlüdür. |
Evdeki eşyalara zarar verme | Sineklik, pencere ve kapı gibi temel eşyalara zarar verildiğinde ortaya çıkan ödemeler kira bedelinden düşülen masraflardan değildir. |
Bina giderleri | Aidat, ısınma ve sıcak su bedeli kiracı tarafından karşılanır. |
Gayrimenkul sahibi, eşyaların ve evin özenle kullanılmadığı durumlarda kiracıya 30 gün süre tanır. Evin hatalı kullanım şekli değişmediği takdirde mülk sahibine sözleşmeyi feshetme hakkı doğar. Eve kasten zarar verildiği durumlarda ise mülk sahibi yazılı bir bildiri ile kiracının tahliyesini talep edebilir.
Kiracıların sözleşme kapsamında evi özenli kullanmaları ve teslim aldıkları gibi geri vermeleri zorunlu bir uygulamadır. Fakat bu konuda bazı görüş ayrılıkları bulunur. Özellikle evin değerinin düşmesine engel olan tadilat ve tamirat uygulamaları zorunlu bir masraf olarak değerlendirilir. Yoğun rutubet alan bir evin bu sorununa yönelik olarak yapılan masraflar ise faydalı işlem olarak değerlendirilir. Böyle bir durumda dahi ev sahibini bilgilendirmek yasal bir zorunluluktur. Eğer ev sahibi söz konusu değişikliklere rıza göstermiyorsa yapılan masrafların geri istenmesi söz konusu değildir. Hatta ev sahibi, yapılan değişikliğin eski hâline getirilmesini de talep edebilir. Bu noktada evin değerine katkı sağlayan değişiklikler mülk sahibi ile görüşülüp yapılarak harcamaların kira bedelinden düşülen masraflar olması talep edilebilir.
Kiracılar; ev bakımı, emlak hizmet bedeli ve depozito gibi pek çok ek masraf ile karşılaşabilir. Bu noktada bazı masraflar kira bedelinden düşülürken bazıları ise düşülmez. Peki, kira bedelinden düşülen masraflar nelerdir? İlgili bedelden düşülen masraflar arasında apartmandan kaynaklı sorunlar, gerekli tadilatlar ve evde uzun süre kalacak olan eşyalar yer alır.
Apartmandan kaynaklı sorunlar
Kiracılar, binadan kaynaklı ortaya çıkan sorunlardan yükümlü değildir. Özellikle altyapı sorunları bu kapsamda değerlendirilir. İnşaatta yanlış malzeme kullanımı ya da duvarlarda görülen çürüme, küf ve su sızıntısı gibi problemler kiracı ve ev sahibi arasında yapılan görüşmeler sonucunda çözülebilir. Anlaşmanın kira sözleşmesinde belirtilmesi bir zorunluluk değildir. Binadan kaynaklı sorunlar, ev sahibinin yükümlülüğündedir. Gerekli tamirat ve onarım işlemlerinin evin kiraya verilmesinden önce yapılması gerekir. Kiracının bu tip sorunlardan kaynaklı yaptığı ödemeler ise kira bedelinden düşülen masraflar arasında yer alır.
Eve taşınmadan yapılması gereken tadilatlar
Kiracı, eve taşınmadan önce çeşitli tesisat ve altyapı sorunlarını kontrol etmelidir. Fakat kontrol yapılmasa dahi taşındıktan sonra ortaya çıkan hasarlarla ilgili masrafların kiradan düşülmesi söz konusudur. Tesisatın patlaması ya da kombinin bozulması gibi sorunların ev sahibi tarafından karşılanması gerekir. Bazı durumlarda mülk sahipleri tadilat yapmayı reddedebilir. Böyle bir konu gündeme geldiğinde kiracı, kanunların kendisinden yana olduğunu bilmelidir. İlgili konuya dair ayrıntılı bilgi için “Yeni Eve Taşınırken Dikkat Edilecekler” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Evde uzun süre kalacak olan eşyalar
Eşyalı olarak kiraya verilen evlerde bazı durumlarda masraflar kiradan düşülebilir. Gardırop, koltuk, masa ve elektronik aletler gibi eşyalar kullanıma bağlı olarak zamanla yıpranabilir. Renk solması ya da işlevsiz hâle gelme gibi durumlardan kiracı sorumlu değildir. Söz konusu eşyaların kiracı tarafından yenilenmesi kira bedelinden düşülen masraflar arasında sayılabilir.
Kiracıların ev sahiplerine karşı sorumlulukları ve hakları kanunlar çerçevesinde açıkça belirlenir. Bu noktada ülkemizde 2011 yılından beri uygulanan 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun, yasal çerçeveyi net bir şekilde çizmektedir. Kiracıların sahip oldukları haklar, bu yasa çerçevesinde korunur.
Ev sahipleri, mülklerini kiraya verirken çeşitli yasalar aracılığıyla korunur. 2011 yılında yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, ev sahibi haklarını düzenlemektedir. Ev sahiplerinin haklarını koruyan bu kanun, kira bedelinin düzenli şekilde karşılanmasını garanti altına alır.
Mülk sahibi ve kiracı arasında masraflar ile ilgili olarak birtakım anlaşmazlıklar çıkabilir. Ortaya çıkan sorunların ilk olarak karşılıklı anlaşma yoluna gidilerek çözülmesi beklenir. Bu noktada taraflar, görüş ayrılıklarını açık bir şekilde ifade ederek sorunu çözme yoluna gidebilir. Problemin çözülemediği durumlarda mahkemeye başvurmak, yasal hakların korunması açısından önemlidir. Bu noktada hem kiracının hem de ev sahibinin sulh hukuk mahkemesine başvurması gerekir. Sorunun çözümüne dair başlatılan işlemler doğrultusunda ortak bir karara varmak mümkün olur.
Anlaşmazlıklarla başa çıkamayan kiracılar, ev satın almanın yollarını arayabilir. Bu noktada sıklıkla “Konut kredisi mi kira mı?” ikilemi yaşanır. Yatırımı doğru bir şekilde gerçekleştirmek ise ev sahibi olmak isteyenler için son derece önemlidir. Dilerseniz “Ev Almak için Birikim Yapma Yolları” adlı yazımıza göz atabilir, mülk sahibi olma sürecini hızlandırabilirsiniz.
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.