Hiç tartışmasız Türkiye’nin en büyük ekonomik sorunu, hayatımızın her noktasında var olan yüksek enflasyondur.
Mayıs gerçekleşmesi ile yılın ilk beş ayında birikimli enflasyon %22,7’ye yükseldi. Bu arada Mayıs 2024 enflasyonu ENAG yıllık %120,66, ITO %82,20 olarak açıkladı. TÜİK ise Mayıs 2024 enflasyonunu biraz önce yazdığımız gibi aylık %3,37 yıllık da %75,45 olarak açıkladı.
Tarih | TÜFE Yıllık Değişim % | TÜFE Aylık Değişim % |
---|---|---|
Mayıs 2024 | 75,45 | 3,37 |
Nisan 2024 | 69,80 | 3,18 |
Mart 2024 | 68,50 | 3,16 |
Şubat 2024 | 67,07 | 4,53 |
Ocak 2024 | 64,86 | 6,70 |
Enflasyonun geçen yıla göre yükselmesinde hem gıda hem de gıda dışı fiyatlar etkili oldu. Gıda grubunda %1,69 artış ile geçen yıl gözlenen %0,71 artıştan daha yüksek bir gerçekleşme izlendi. Enflasyon için dışsal unsurlar yukarı yönlü etkide bulunmaya başlarken, kontrollü kurun devamı, ücretler, yönetilen fiyatlar ve emtia fiyatlarında belirgin bir şokun gözlenmemesi durumunda enflasyon aylık eğilimi yavaşlamaya geçecektir. Mayıs sonunda önceki aya göre 5,6 puan artışla %75,45’e yükselen yıllık TÜFE, son Enflasyon Raporu’nda yer alan yılsonu TCMB tahmininin (%38) çok üzerinde kalırken, enflasyon tahmini etrafındaki belirsizlik aralığı (%34- %42) üst sınırının da üzerinde kalmaya devam etti. Bizce yıl sonunda üst bant olan %42 ana hedef olacak. Enflasyonun mayıs sonunda artık zirve noktasını gördüğünü, kurlar, ücretler, yönetilen fiyatlar, emtia fiyatlarında ve yıl içinde öngörülmedik bir şokun yaşanmaması durumunda 2024 sonunda %45-%47 civarına gerileyebileceğini tahmin ediyoruz.
Para politikasının kontrol edebildiği alan olarak kabul edilen çekirdek enflasyon göstergelerinde önceki dönemde kur, yönetilen fiyatlar, fiyatlama davranışı ve emtia fiyatları kaynaklı gözlenen yükseliş, son dönemde kurların yatay seyri ile durmuş görünüyor. Olası kur artışlarının enflasyona geçmişe göre çok daha fazla katkı verdiğini biliyoruz. Bu nedenle enflasyonla mücadelede döviz kurlarını kontrol etme çabasını da anlıyoruz. Burada odaklanılması gereken döviz kurunu kontrol etmek değil, kur artışının enflasyona geçişkenliğini azaltacak ortamı yaratmaktır. Döviz kuru gibi maliyet artışlarının hızla fiyatlara geçişkenliğini azaltmanın yolu iç talebi çok sert bir şekilde kesmektir. Kurlardan daha sınırlı etkilenen ancak iç talep ve asgari ücret artışlarının belirgin etkilediği hizmet enflasyonunu ise lokanta-oteller ve ulaştırma hizmetleri alt grupları aşağı yönde etkiledi. Enflasyonun belki de en büyük kaynağı olan kira enflasyonu ise %125,1 ile yeni tarihi zirvesine ulaştı.
Merkez Bankası, Mayıs ayı PPK toplantısında bir hafta vadeli repo faizini %50 ile sabit tutarken, finansal koşullardaki sıkılaşmanın yansımalarını ve parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini gözlemek için beklemede kalacağı mesajını verdi. Her ne kadar, “aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” cümlesi ile gerekmesi durumunda politika faizinde ilave artışlar olabileceği sinyali veriliyor olsa da politika faiz artışı yerine likidite politikası ile fonlama maliyetini ve gecelik repo faizini yüksek tutmayı sürdürmesi daha olası olacaktır.
Sonuç olarak finansal koşullardaki sıkılaşmanın, Merkez Bankasından faiz artışların ve para politikasındaki ilave sıkılaşmanın dezenflasyon hedefine katkılarının olması bekleniyor fakat bunlar yeterli değil. Sıkı para politikasına sıkı maliye politikaları da mutlaka katılmalı. Maliye politikasında şimdiye kadar açıklanan kamu tasarrufu tedbirleri, henüz gerekli düzeyde destek sağlamıyor. Ciddi bir kamu tasarrufu gerekiyor. Eğer bu olmazsa bütçe açığını kapatmak için daha fazla gelir gerekecek bu da daha fazla vergi ve zam demek olacaktır ki bu enflasyonu tekrar artıracaktır. Merkez Bankası’nın daha önce ifade ettiğimiz gibi tek başına bu enflasyonu düşüremeyecek. Sıkı maliye politikalarının uygulanması ve enflasyonu düşürme çabası, ekonominin yavaşlamasına neden olabilir. Bu sürecin başarılı olabilmesi için toplumun sabırlı ve destekleyici olması gerekecek.
Herkese iyi bayramlar ve sağlıklı günler diliyorum,
Murat Sağman
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.