Ekonomi Profesörü Emre Alkin, ekonominin geleceğini nelerin şekillendireceğini; altın, döviz ve bitcoindeki son durumu değerlendiriyor.
Türkiye aynı mevkide çalışan kadın ve erkek arasındaki an az maaş/ücret farkının yaşandığı ülkelerden biri. Ancak, yine de anketlere göre kadının erkekten daha fazla kazanması aile içinde sorunlara neden olabiliyor.
Ciddi bir genç nüfusa sahip ve 2050 yılında da bu potansiyelini sürdürecek olan Türkiye’de, “iki haftada yarım saat spor yaptınız mı?” şeklindeki soruya cevap verenler arasında son sırada yer alıyor. Çalışanlar arasında spor yapanların sayısı oldukça az.
“Dijitalleşmede neredeyiz?” sorusunun cevabını insan kaynakları açısından incelediğimizde, Bilgi İşlem Personelinin Toplam Personel içindeki oranına bakarsan OECD’de Türkiye son sırada yer alıyor. Bir firmada 100 kişi çalışıyorsa ortalama olarak Türk Şirketleri 1 tane bilgi işlem uzmanı çalıştırıyor. Bu oranın kabul edilebilir seviyesi %3-4 civarında.
Türk Halkı genelde mutlu ve geleceğe umutla bakıyor. Hem OECD hem de diğer anketlerde “gelecek nasıl olacak?” sorusuna Türkler % 56 nispetinde “iyi olacak” diye cevap veriyorlar. Türkiye, OECD ülkeleri arasında orta gelir seviyesinde olmasa da kendini öyle sananların en yoğun olduğu ülke. Gerçekte orta gelir seviyesinde olanlar %48 civarında ama, halkın % 78’i kendini böyle kabul ediyor. Dolayısıyla tüketimi döviz kurlarının yükselişi haricinde durduracak bir gelişme yok gibi gözüküyor.
Dünyaya bir göz atarsak: Uzmanlar geleceğin ekonomisini oluşturacak bileşenleri şöyle tarif ediyorlar:
Tüm bu gelişmelerin günlük operasyonları hatta taktik ve stratejik kararları etkileyecek, şeklini değiştirecek, bazı meslekleri yok edecek, bazı yeni meslekleri ortaya çıkaracak, iş yaşamını baştan aşağı değiştirecek gücü olduğu söyleniyor.
Şimdi bu bilgilere bakarak geleceğimizi nasıl şekillendireceğimizi düşünelim. Aksi takdirde başkaları şekillendirecek bunu unutmayalım ve güncel meselelere dönelim.
Hem ons altın hem de gram/TL için sabır isteyen bir süreçte olduğumuz anlaşılıyor. Ayşe Teyzeler çok uzun bir zamandır elinde tuttukları için, altınla ilgili endişe taşımaları anlamsız geliyor bana. Kısa vadede al-sat ya da sat-al yapanlar eğer yeterince tecrübeye sahipler ise mutlaka zararlarını çıkarırlar. Heyecanla yüksek fiyattan altın alıp kağıt üzerinde zarar edenlerin tamamı için büyük bir tehlike yok. Bu kişilerin bir ödemeleri ya da acil bir durumları yoksa sabırla bekleyebilirler. Burada en çok endişe taşıyan grup, bir ödeme yapmak için parasını kenarda tutup kısa vadeli olarak altında değerlendirenler.
Tabii başkasına ait bir parayı emanet alıp sözüm ona uyanıklıkla altına koyup para kazanmak isteyenler de varmış. Bana gelen mesajlardan anlıyorum bunu. Onlar da hayatlarının en önemli ahlak dersini aldıkları için şükretsinler. Her bir dersin maliyeti var, daha önce bir çok kez ifade ettiğim gibi.
Özetle, altın fiyatını hem yurt dışında hem de yurt içinde ciddiyetle aktif şekilde takip etmek gerekir. Önümüzdeki günlerde altın fiyatları yurt dışında daha da düşebilir, Türkiye’de ise Dolar/TL’nin seviyesi kayıp ve kazançları belirleyen bir unsur olacak.
Hazır Dolar/TL demişken: Şu an itibariyle Dolar/TL’nin en güçlü desteği 7.5 yukarıdaki en güçlü direnci ise 8.5 olarak gözüküyor. Destek seviyesinin kırılmasıyla aşağıya inilecek mesafe belli. Türkiye’nin dış kırılganlıkları fazla bir gevşemeye imkan vermiyor. Ancak, direncin kırılması hiç iyi olmaz. Çünkü test etmediğimiz denizlerdeki menzil hep uzun oluyor. Hala mega projelerle yola devam etmeyi düşündüğümüz sürece maalesef yabancı sermayenin ilgisi Katar ile sınırlı kalacak.
Meraklıları için Bitcoin’i de anlatalım: Geleceğin paraları olarak göz dolduran ve değerlenen kripto paralara önünde sonunda vergi gelecek ve eskisi kadar revaçta olmayacaklar. Buna rağmen ilgi şu an için oldukça iyi seviyede. Yine de buradaki gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var. “Aktif Takip” çok önemli.
Emre Alkin'e ait diğer yazıları okumak için;
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.