Son günlerde Türkiye’de hisse senedi yatırımcısı olsun olmasın herkes borsada yaşananları konuşuyor.
Adeta iki farklı devreden oluşan bir maç izledik. İlk yarısı son derece keyifli, yatırımcı açısından farklı bir galibiyet ile sona ermişti ki; ikinci yarı tam bir kabusa döndü. Bazı yatırımcılar son dakikada beraberliği kurtardıklarına sevinirken, bazıları için maç mağlubiyet ile sona erdi.
Sermaye piyasalarında otuz yılı doldurmak üzereyim. Kariyerim boyunca bankacılık sektörü hisselerinde bu kadar kısa sürede bu kadar hızlı bir yükseliş görmedim. “Neden bu yükseliş?” sorusuna ise sağlıklı bir cevap verilemedi. Ucuz, cevabı bu yükselişi açıklamaya yetmez. Bu ucuzluk bir anda, ortada temel bir pozitif gelişme de yokken Temmuz ayında mı fark edildi? Başta bankacılık endeksi olmak üzere borsanın çok ucuz olduğu gerçeği yıllardır biliniyordu.
2022 yılbaşından bu güne kadar kredi hacminin yaklaşık beş kat artmış olmasının bir risk yarattığı defalarca dile getirildi. Yaşanan çöküşten önce aracı kurumların pek çoğu kredi verme konusunda isteksiz davransa da ne yazık ki yatırımcı talebinin önüne geçilemedi.
Serinkanlı bir biçimde gelişmeleri izleyen herkes bu yükselişin sağlıklı ve normal bir yükseliş olmadığını, bunun geri dönüşünün çok can yakabileceğini dile getirdi. Hem de yükseliş trendinde iken. Aracı kurumlar teminat oranlarını düzenleyerek risklerini yönetme konusunda adımlar atmaya çalıştılar. Ama sonuçta korkulan oldu. Hatta yaşananlar “Sistem Riski”ni gündeme getirdi. Toplantılar yapıldı, bir takım kararlar alındı. Alınan kararların ve uygulamaların bir kısmı eleştiriliyor ki bu çok doğal. Ancak sistem riski doğmadan bu sürecin yönetilmesi herkes açısından son derece önemli idi. Bu yazıyı kaleme aldığım gün itibari ile olası bir sistem riski ortadan kalkmış gibi görünüyor.
Pandemi döneminde başlayan yatırımcı ilgisi ile birlikte bugün hisse senetleri piyasasında yaklaşık 2,5 milyon yatırımcı bulunuyor. Oluşacak bir sistem riski uzun yıllar giderilemeyecek ve parasal büyüklük ile ölçülemeyecek hasarlara neden olabilirdi. Doğacak bir sistem riski on yıllar ile ifade edilebilecek bir sürede yatırımcı ile piyasa arasındaki bağı kopartabilirdi. Sermaye piyasalarımız bir nesli daha kaybedebilirdi.
Elbette ki tüm bu yaşananlardan piyasanın tüm paydaşlarının özeleştirilerini yapması, gerekli dersleri çıkartması şart. Yapıcı eleştirilere de kulak tıkamadan sistemin bir daha böyle bir risk ile karşı karşıya kalmaması için gerekli düzenleme ve iyileştirmelerin yapılması da gerekiyor. Ancak önce şu toz bulutunun bir dağılması gerekiyor.
Gelelim bundan sonra neler olabileceğine; normalleşme süreci yavaş yavaş başlayacak. Doğaldır ki yaşanan bu kadar yüksek dalgalanmanın sonunda normalleşme zaman alacak ve o süreçte de dalgalanmalar yaşanacak ancak; dalga boyunun küçülmeye başladığını göreceğiz. Yatırımcı açısından bakıldığında orta hatta uzun vadeli pozisyon alan yatırımcılar için hiçbir risk yok. Onlar da buna benzer süreçlerde paniğe kapılmamanın önemini bir kez daha gördüler. Elbette taşıdıkları hisse senedi burada çok büyük önem arz ediyor. Bunun için de çalıştıkları aracı kurumların araştırma bölümleri ile mutlaka sık sık görüş alışverişinde bulunmalılar.
Kısa vadeli işlemlerin özellikle kaldıraç kullanılarak yapılan işlemlerin ne kadar riskli olduğunu ve ne gibi sonuçlar doğurabileceğini yaşayarak öğrendik. Borsadaki bütün yatırımını kaybetmiş yatırımcılar var. Yatırımının çok büyük bir kısmını kaybetmiş yatırımcılar var. Elinde parası kalan yatırımcıya tavsiyem bu zararı çıkartmak için acele etmemeleri ve agresif davranmamaları. Piyasanın en önemli kuralı parayı kaybetmeden sistemin içinde kalabilmektir. Piyasa her zaman fırsat verir, yeter ki sizin paranız olsun.
İçeride ve dışarıda beklenmedik bir risk ortaya çıkmadığı sürece endeksin bu seviyeleri kendisine dip yapacağını ve yeniden yönünü yukarı çevireceğini düşünüyorum. Orta ve uzun vadeli yatırımcılar için bu seviyeler portföylerindeki hisse senedi ağırlığını artırmak için bir fırsat olabilir.
HangiKredi okurlarına selam ve sevgilerimi sunuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Mert Yılmaz
Mert Yılmaz'a ait diğer içerikleri okumak için:
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.