Birikim yapmanın neden önemli olduğu konusu, özellikle de yüksek enflasyon ve belirsizliklerin oldukça yüksek olduğu dalgalı piyasalarda, hemen herkes tarafından farkedilebilir.
İçindekiler
Bu nedenle de günlük hayatta, “Birikimimi hangi enstrümanda değerlendirmeliyim?” sorusu herhalde en popüler sorulardan biridir.
Herkes mutlaka en yüksek getiriyi elde etmeyi ister. Yazar Morgan Housel “Paranın Psikolojisi” isimli kitabında; “İyi yatırım mutlaka en yüksek getiriyi elde etme meselesi değildir; çünkü en yüksel getiriler, tekrarlanamayan tek seferlik atışlar olma eğilimindedir. İyi yatırım, sebatla sürdüreceğiniz ve çok uzun süre tekrarlanabilecek oldukça iyi getirilir elde etme meselesidir. Bileşiklendirme, işte o zaman coşar” diyor (Scala Yayıncılık s.72).
Aslında söylenmek istenen kısaca şu: Birikiminiz istikrarlı ve uzun vadeli olmalı. Çünkü uzun vadeli ve istikrarlı yapılacak birikimler, bileşik faiz etkisiyle ciddi büyüklüklere ulaşacaktır. Bir diğer ifade ile paranın zaman değeri dediğimiz olgu devreye girecektir.
Bir iki örnek ile açıklamaya çalışalım…
Eğer birikim yapıyorsanız, istikrarlı ve uzun vadeli olmalıdır. Bu nedenle de erken tasarruf yapmaya başlamalısınız ki birikimleriniz önemli tutarlara ulaşsın.
Biz çoğunlukla kısa süreli tasarruf edip bunun sonucunda büyük bir getiri elde etme peşindeyiz. Oysa her zaman uzun vadeli ve istikrarlı tasarruf yapan “tatmin edici” getiriye sahip olur. Bunu sağlayan da iyi getiri kadar bileşik faizin kendisidir.
Yazıyı okuyanlar haklı olarak; “Hocam bizim ülkemizde yüksek enflasyon var bizim derdimiz buna karşı kendimizi korumak” diyecektir.
Bu işin farklı tarafıdır. Diğer yazıda bu konuyu işleyeceğiz. Bu yazıda unutulmaması gereken, tasarrufların uzun vadeli yapılması gerektiğidir.
Kısa vadede birkaç yatırımcının yüksek getiri ile köşeyi döndüğünü okumuş olabilirsiniz ama yine kısa vadede birçok yatırımcının da yüksek getiri peşinde koşarken birikimlerini kaybettiğini de duyuyoruz.
Birkaç başarı öyküsü basında manşetlere taşınırken; kaybeden birçok yatırımcının hikayelerinin manşetlerde yer almadığı gerçeğini unutmayalım…
Sadi Uzunoğlu'nun diğer yazılarını okumak için:
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.