Enflasyon da aynı şekilde yükselmeye devam ediyor. Nisan’da enflasyon aylık %7,25 arttı. Yıllık enflasyon ise %61,14’ten %69,97’ye yükseldi. Çekirdek enflasyon aylık %4,54 artarken, yıllık çekirdek enflasyon %48,39’dan %52,37’ye yükselerek serideki rekor seviyesini yineledi.
ÜFE’de yurt dışı kaynaklı enerji, emtia ve gıda fiyatlarındaki etkilerle aylık %7,67 artış görüldü, yıllık artış ise %114,97’den %121,82’ye yükseldi. Endeksteki 409 maddenin 337’sinde artış gerçekleşti.
Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun sebeplerinin üçte ikisi bizden, üçte biri küresel nedenlerden kaynaklanıyor. Önce küresel enflasyonun sebeplerini sıralayalım :
- Tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar nedeniyle ortaya çıkan arz darboğazlar, salgına bağlı nedenlerle fabrikaların ve limanların düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kalmaları ve hatta zaman zaman kapanmaları nedeniyle nihai malların üretiminde kritik bir yere sahip olan ara malların tedarik edilememesi gibi sorunlar nihai mal üretiminde sıkıntıların yaşanmasına yol açtı. Diğer taraftan, bu malların fiyatlarının da yükselmesini beraberinde getirdi.
- Küresel talep düzeyi salgının ikinci yılında hızlı bir şekilde toparlandı. Fakat, küresel üretim hızla toparlanan talebe yeterince cevap veremedi ve arzda yaşanan sıkıntıların yanı sıra artan talep nedeniyle de dünyada toplam talep ile toplam arz arasındaki makas açıldı. Bu durum da birçok malın fiyatının yükselmesine neden oldu.
- Petrol ve doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında yaşanan ciddi artış, küresel enflasyonu artıran temel faktörlerden biri oldu. Salgının başında düşen enerji talebi nedeniyle doğal olarak enerji üretimi de gerilemişti. Daha sonra küresel talepte hızlı bir toparlanma yaşandı, fakat enerji üretimi talepteki toparlanmaya yeterince hızlı cevap veremedi. Ayrıca Rusya-Ukrayna gerilimi nedeniyle artan jeopolitik riskler de enerji fiyatlarını artırma eğiliminde oldu.
- Enerji fiyatlarında yaşanan artış ve küresel tedarik zincirlerinde yaşanan bozulmaların yanı sıra küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık gibi aşırı iklim olayları, gıda fiyatlarında artış yaşanmasına neden oldu.
Tüm Bunların Yanında Bizim Yaptığımız Hatalar da Var
Peki bunlar nelerdir?
- Yürütülen yanlış para ve maliye politikaları (negatif reel faiz, kredi genişlemesi, talebi artıran parasal genişlemeler)
- Mart 2020’de piyasalar ve ekonomi camiasına güven vermeye başlamış Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması ile ciddi güven kaybının yaşanması. (Naci Ağbal sadece 5 ay görevde kaldı.)
- Eylül 2021’de politika faizinin Merkez Bankası tarafından düşürülmeye başlanması. Faizler birkaç ayda yüzde 19’dan yüzde 14’e getirildi. Sonrasında kur ve akabinde enflasyon patladı.
Mevcut enflasyon görünümü ve yüksek seyreden emtia fiyatları, enflasyonun 2022 genelinde yüksek seyredeceğine işaret ediyor.
ÜFE-TÜFE farkının önümüzdeki aylarda, özellikle hizmet fiyatlarına, yansıması devam edecek. Bu ortamda süregelen Negatif reel faiz, TL cinsinden kredi verme ve parasal genişleme hacmini arttırmaya çabaları da enflasyonu daha da artıracak gelişmeler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, enflasyon sorununu çözerek ekonomide uzun vadede başarı yakalama şansımız olacak.
Murat Sağman'ın diğer yazılarını okumak için:
Yorum Yazın
Konuyla ilgili sormak ya da eklemek istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.